Yeni K vitamini bazlı ilaç, ilaca dirençli epilepsilerde umut ışığı olabilir
Journal of Medicinal Chemistry’in 11 Haziran sayısının kapak makalesinde, Güney Carolina Tıp Üniversitesi’nden Ph.D. Sherine Chan ve Ph.D. James Chou liderliğindeki araştırma ekibi, Yeni K vitamin bazlı ilacın, ilaca dirençli nöbetlerin fare modellerinde etkili olduğunu kanıtladı.
Her ikisi de MUSC Eczacılık Fakültesi İlaç Keşfi ve Biyomedikal Bilimler Bölümü’nde olan Chan ve Chou, ilaca dirençli durumlar için (mitokondiriyal disfonksiyonun neden olduğu epilepsi gibi) tedaviler geliştirme misyonuna sahip bir girişimleri olan Neuroene Therapeutics’in ortak kurucularından ikisi.
Dirençli epilepsiler, ilaçla kontrol edilemeyen nöbetlerin olduğu epilepsidir. Kontrolsüz nöbetler herhangi bir uyarı olmaksızın olabilir. Diğer epilepsili bireylere göre daha fazla yaralanma ve sosyal hayatta dışlanma söz konusudur. Yaşam kaliteleri düşüktür.
Chan ve Chou tarafından geliştirilen, doğal olarak oluşan K vitaminin değiştirilmiş bir formundan oluşan bileşik, fare modellerinde nöbet aktivitelerini tamamen ortadan kaldırdı.
Chan, “İlacımızla ilgili harika olan şey, ağızdan kullanılabilir olması, mükemmel beyin penetrasyonuna sahip olması, merkezi sinir sisteminde hızlı dağılması, farelerde ve sıçanlarda iyi tolere edebilmesi” dedi.
Chou,” Bu çok heyecan verici. Çünkü yeni bir nöbet önleyici ilaç bileşiği sınıfı ve tam anlamıyla vitamin.”dedi. “Yapısal olarak benzersizdir ve piyasadaki pek çok bileşenden farklıdır.” dedi.
Başarılı K vitamini analoğu, tümü doğal olarak oluşan K vitamini molekülünün modifikasyonları olan 22 başka bileşikle birlikte geliştirildi. Tüm adaylar, farelerde farklı epilepsi tiplerinde nöbetleri kontrol etmedeki etkinlikleri açısından test edildi. Yazarlar, ilaca dirençli veya refrakter nöbetleri kontrol etmede etkili kılan, bu belirli molekül için tasarladıkları benzersiz yapı olduğuna inanıyorlar.
Epilepsi, beyin hücrelerinde enerji üretme yeteneklerini etkileyen mitokondriyal disfonksiyondan kaynaklanabilir. Chan ve Chou, mitokondriyal disfonksiyonun neden olduğu durumlar üzerinde uzun bir çalışma geçmişine sahipler ve 2009’da MUSC’de başladığından beri mitokondriyal disfonksiyon için tedaviler geliştirmek için birlikte çalışıyorlar.
Chan, “Mitokondri, hücre için enerjinin çoğunu üretir” dedi. Sözlerine devam etti. “Mitokondri hasar gördüğünde, hücreler yeterli enerji üretmekte zorlanırlar. Beyin hücreleri önemli miktarda enerji gerektirir ve bu nedenle mitokondriyal disfonksiyon, işlevlerini etkiler. Bu işlev bozukluğu, epilepsi, Parkinson hastalığı ve nadir mitokondriyal bozukluklar dahil olmak üzere birçok nörolojik hastalığın altında yatan bir nedendir.”
Çalışma, bileşikle yapılan muamelenin beyin hücrelerinin enerji üretme kabiliyetini artırdığını gösterdi. Araştırmacılar bunun, K vitamini analoğunun nöbetleri kontrol etmek için gerçekten çalıştığı mekanizmayı bulmanın anahtarı olabileceğine inanıyorlar.
Çalışma, ilacı fare beyin hücrelerinde test etti, ardından yaygın olarak kullanılan bir zebra balığı nöbet modeli ve son olarak farklı epilepsi türlerini temsil eden çok sayıda fare nöbet modeli izledi. Chou, beyin hücrelerinde ve zebra balıklarında umut verici sonuçlar elde ettikten sonra, test edilen tüm farelerde nöbet aktivitesini ortadan kaldırabileceklerini görmekten heyecan duyduğunu söyledi.
Chan’a göre, ilaca dirençli epilepsisi olanlar için şu anda çok az tedavi seçeneği mevcut. Tedaviler arasında ketojenik diyet, beyne duyarlı bir nörostimülasyon cihazı implante etme, vagus sinir stimülasyonu (beyindeki bir implant yoluyla) ve epilepsi ameliyatı yer alıyor. İnvaziv olmalarının yanı sıra, bu tedaviler %100 etkili değildir. Ayrıca genellikle diğer geniş spektrumlu nöbet önleyici ilaçlarla birleştirilirler. İmplantların beyinde kullanılması aynı zamanda enfeksiyon riski ve cerrahi komplikasyonlarla birlikte gelir.
Şu anda piyasada bulunan 25 veya daha fazla antiepileptik ilacı, çeşitli nöbet türleri için kullanılmaktadır. Chan, bu ilaçların birçoğunun kombinasyon halinde kullanıldığını ve birçoğunun toksik yan etkilerinin olabileceğini, özellikle mitokondriyal disfonksiyonu olan hastalar için dedi. Buna karşılık, yeni K vitamini analoğu 800 mg / kg doza kadar toksik değildir ve mitokondriyal sağlığı korur.
Chou, hastaların klinikte bu yeni bileşikten yararlanabilmeleri için daha önlerinde uzun bir yol olduğunu vurguladı. Neuroene için bir sonraki adım, bileşiği Gıda ve İlaç İdaresi ile Araştırma Yeni İlaç Başvurusu yoluyla almak için federal fon ve / veya özel yatırım sağlamak olduğunu belirtti. Bu, insan klinik deneylerinde test edilmeden önce bileşiğin güvenliğini ve etkinliğini belirlemede çok önemli bir klinik öncesi adımdır. Finansman mevcutsa, Chou bileşiğin iki yıl içinde klinik deneyde olabileceğini tahmin ediyor.
Chan ve Chou, bu yeni ilaç sınıfının yalnızca epilepsi için değil, Parkinson hastalığı gibi diğer mitokondriyal disfonksiyon bozuklukları için de önemli bir yeni tedavi seçeneği olacağı konusunda iyimser.
“Şu anda piyasada bulunan ilaçların hiçbiri tarafından hedeflenmeyen yeni bir etki mekanizması hedefliyoruz. Mitokondriyal disfonksiyonu hedefliyoruz; Bu, nörolojik hastalığın altında yatan büyük bir neden, ”dedi Chan. “Mitokondrinizi koruyabilir ve iyi çalışmasına ve yeterli enerji üretmesine yardımcı olabilirseniz, beyin hücrelerinizin hayatta kalmasına ve işlerini yapmasına yardımcı olursunuz. Bu bileşiğin nörolojik hastalıklara bu şekilde yardımcı olduğuna inanıyoruz. “